Sena
New member
Kağıt İçin Ne Kadar Ağaç Kesiliyor?
Selam dostlar, bugün biraz eğlenceli ama düşündüren bir konuyla geldim: Kağıt! Hepimizin hayatında var, kimimiz defterini dolduramadığı için hâlâ pişman, kimimiz ise market fişlerini bile saklıyor sanki tarihe belge bırakıyor. Ama işin arka planında hep şu soru var: “Bu kadar kağıt nereden geliyor, kaç ağaç kesiliyor acaba?” Gelin bunu mizahi bir dille masaya yatıralım, hem gülelim hem biraz düşünelim.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı
Erkekler için mesele çok net: Kaç ağaç kesildiğini bilmek, “maliyet hesabı” gibidir. Yani hesap makinesi çıkar, “bir ton kağıt için şu kadar ağaç, bu kadar hektar orman” diye formüller uçuşur.
Mesela forumdan Mehmet abi şöyle derdi:
“Bir ton kağıt için ortalama 17 ağaç kesiliyormuş. Bu da demek oluyor ki bizim apartmanın WhatsApp grubunda atılan gereksiz mesajları yazıya döksek, Amazon ormanı komple gider.”
Erkekler böyle stratejik bakıyor işte: Rakamlar, grafikler, veriler. Ama işin duygusal boyutunu pas geçiyorlar.
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadınlar ise bu meseleye bambaşka bir gözle bakıyor. Onlar için ağaç, sadece kağıt üretiminin ham maddesi değil; gölgesinde oturdukları, dallarında kuşların şarkı söylediği, çocukların oyun oynadığı bir yaşam alanı.
Mesela Ayşe abla hemen şöyle derdi:
“Tamam kağıt lazım ama o ağacın gölgesinde yaz tatilinde kaç piknik yapılmıştı, onun hesabını da yaptınız mı? Hangi çocuk salıncağa bindi, hangi kuş yuva yaptı?”
Kadınların yaklaşımı daha empatik, daha insani. Onlar için mesele sadece “kaç ağaç” değil; “o ağaçlar olmadan nasıl yaşayacağız?”
Kağıt = İhtiyaç mı, İsraf mı?
Düşününce kağıdın ne kadar israf edildiğini görüyorsunuz. Defterin ilk üç sayfası dolu, gerisi bomboş. Öğrenciyseniz hepiniz yaşamışsınızdır: “Yeni deftere yazmak daha motive edici” bahanesiyle yıl içinde üç defter başlanır, hiçbiri bitmez.
Bir de market fişi gerçeği var. Bir sakız alırsınız, size roman gibi fiş çıkar. “Acaba bu fişle çocuğun ödevini yazabilir miyiz?” diye düşünenler bile olmuştur.
Ofis Dünyasında Ağaç Katliamı
Asıl trajikomik durum ofislerde. Hani şu “kâğıtsız ofis” sloganı vardır ya, en çok kâğıt onlar tüketir. Herkes e-postayı yazdırır, sonra çöpe atar. Müdür gelir:
“Bu raporu üç kopya çıkar, birini bana, birini arşive, birini de ihtiyaten…”
Sonuç: Bir rapor = küçük bir ağacın vedası. Yani bazen kâğıt gerçekten iş için değil, “göstermelik” tüketiliyor.
Forumdaki Diyalog
Bir erkek forumdaş yazıyor:
“Arkadaşlar, kağıt için 17 ağaç gidiyormuş. Demek ki tasarruf yapmamız lazım.”
Bir kadın forumdaş cevaplıyor:
“Ben de diyorum ki, o ağaçlardan biri gölgesinde ilk pikniğimi yaptığım ağaç olabilir. O yüzden mesele sadece sayı değil, anılar da gidiyor.”
Bir diğeri ekliyor:
“Benim kayınpeder hâlâ gazete okuyor, hem de basılı gazete. Demek ki biz ailece Amazon ormanlarının sorumlusuyuz.”
Forum böyle kahkahalarla devam ediyor.
Dijital Çözümler ve Gerçekler
Tabii şimdi dijital çağdayız, her şey telefona kaydediliyor. “Artık kağıda gerek yok” diye düşünüyoruz. Ama gerçek şu: Kağıt tüketimi hâlâ deli gibi devam ediyor. Çünkü insanın içinde garip bir huzur var: Kaleme dokunmak, deftere yazmak, sayfa çevirmek.
Yani erkeklerin stratejisi “tamamen dijitalleşelim” olabilir, kadınların empatisi “ağaçları koruyalım” diyebilir ama ikisini birleştirmek gerekiyor. Belki de çözüm şu: Gereksiz yazdırmayı, boş defter doldurmamayı, market fişini kısaltmayı öğrenmek.
Ağaçların İçsel Çığlığı
Biraz mizah yapalım: Eğer ağaçlar konuşabilseydi, muhtemelen şöyle derlerdi:
* Meşe ağacı: “Şaka mısınız? Ben yüzlerce yıl yaşadım, sırf senin fotokopi kağıdın olayım diye mi?”
* Çam ağacı: “Benim reçinem vardı, kokum vardı, sen beni sınav kâğıdı yaptın. Hem de yanlış şıkla doldurdun!”
* Kavak ağacı: “Ben zaten rüzgarda sallanıyordum, keyfim yerindeydi. Bari şiir kitabı yapaydınız benden, Excel tablosu ne ya?”
Forumdaşlara Soru
Şimdi dostlar, size soruyorum: Kağıt için kesilen ağaçları düşündüğünüzde aklınıza ilk ne geliyor? Erkek forumdaşlarımızdan matematiksel hesaplar mı gelir, yoksa kadın forumdaşlarımızdan duygusal anılar mı?
Sizce en çok hangi kağıt boşa gidiyor? Defter mi, market fişi mi, yoksa ofis fotokopileri mi?
Ve asıl bomba soru: Eğer ağaçlar forum üyesi olsaydı, sizce bize ne yazarlardı?
Haydi bakalım, top sizde! Bakalım forumda “kağıt israfı” konusunda kimler ne diyecek?
Selam dostlar, bugün biraz eğlenceli ama düşündüren bir konuyla geldim: Kağıt! Hepimizin hayatında var, kimimiz defterini dolduramadığı için hâlâ pişman, kimimiz ise market fişlerini bile saklıyor sanki tarihe belge bırakıyor. Ama işin arka planında hep şu soru var: “Bu kadar kağıt nereden geliyor, kaç ağaç kesiliyor acaba?” Gelin bunu mizahi bir dille masaya yatıralım, hem gülelim hem biraz düşünelim.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı
Erkekler için mesele çok net: Kaç ağaç kesildiğini bilmek, “maliyet hesabı” gibidir. Yani hesap makinesi çıkar, “bir ton kağıt için şu kadar ağaç, bu kadar hektar orman” diye formüller uçuşur.
Mesela forumdan Mehmet abi şöyle derdi:
“Bir ton kağıt için ortalama 17 ağaç kesiliyormuş. Bu da demek oluyor ki bizim apartmanın WhatsApp grubunda atılan gereksiz mesajları yazıya döksek, Amazon ormanı komple gider.”
Erkekler böyle stratejik bakıyor işte: Rakamlar, grafikler, veriler. Ama işin duygusal boyutunu pas geçiyorlar.
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadınlar ise bu meseleye bambaşka bir gözle bakıyor. Onlar için ağaç, sadece kağıt üretiminin ham maddesi değil; gölgesinde oturdukları, dallarında kuşların şarkı söylediği, çocukların oyun oynadığı bir yaşam alanı.
Mesela Ayşe abla hemen şöyle derdi:
“Tamam kağıt lazım ama o ağacın gölgesinde yaz tatilinde kaç piknik yapılmıştı, onun hesabını da yaptınız mı? Hangi çocuk salıncağa bindi, hangi kuş yuva yaptı?”
Kadınların yaklaşımı daha empatik, daha insani. Onlar için mesele sadece “kaç ağaç” değil; “o ağaçlar olmadan nasıl yaşayacağız?”
Kağıt = İhtiyaç mı, İsraf mı?
Düşününce kağıdın ne kadar israf edildiğini görüyorsunuz. Defterin ilk üç sayfası dolu, gerisi bomboş. Öğrenciyseniz hepiniz yaşamışsınızdır: “Yeni deftere yazmak daha motive edici” bahanesiyle yıl içinde üç defter başlanır, hiçbiri bitmez.
Bir de market fişi gerçeği var. Bir sakız alırsınız, size roman gibi fiş çıkar. “Acaba bu fişle çocuğun ödevini yazabilir miyiz?” diye düşünenler bile olmuştur.
Ofis Dünyasında Ağaç Katliamı
Asıl trajikomik durum ofislerde. Hani şu “kâğıtsız ofis” sloganı vardır ya, en çok kâğıt onlar tüketir. Herkes e-postayı yazdırır, sonra çöpe atar. Müdür gelir:
“Bu raporu üç kopya çıkar, birini bana, birini arşive, birini de ihtiyaten…”
Sonuç: Bir rapor = küçük bir ağacın vedası. Yani bazen kâğıt gerçekten iş için değil, “göstermelik” tüketiliyor.
Forumdaki Diyalog
Bir erkek forumdaş yazıyor:
“Arkadaşlar, kağıt için 17 ağaç gidiyormuş. Demek ki tasarruf yapmamız lazım.”
Bir kadın forumdaş cevaplıyor:
“Ben de diyorum ki, o ağaçlardan biri gölgesinde ilk pikniğimi yaptığım ağaç olabilir. O yüzden mesele sadece sayı değil, anılar da gidiyor.”
Bir diğeri ekliyor:
“Benim kayınpeder hâlâ gazete okuyor, hem de basılı gazete. Demek ki biz ailece Amazon ormanlarının sorumlusuyuz.”
Forum böyle kahkahalarla devam ediyor.
Dijital Çözümler ve Gerçekler
Tabii şimdi dijital çağdayız, her şey telefona kaydediliyor. “Artık kağıda gerek yok” diye düşünüyoruz. Ama gerçek şu: Kağıt tüketimi hâlâ deli gibi devam ediyor. Çünkü insanın içinde garip bir huzur var: Kaleme dokunmak, deftere yazmak, sayfa çevirmek.
Yani erkeklerin stratejisi “tamamen dijitalleşelim” olabilir, kadınların empatisi “ağaçları koruyalım” diyebilir ama ikisini birleştirmek gerekiyor. Belki de çözüm şu: Gereksiz yazdırmayı, boş defter doldurmamayı, market fişini kısaltmayı öğrenmek.
Ağaçların İçsel Çığlığı
Biraz mizah yapalım: Eğer ağaçlar konuşabilseydi, muhtemelen şöyle derlerdi:
* Meşe ağacı: “Şaka mısınız? Ben yüzlerce yıl yaşadım, sırf senin fotokopi kağıdın olayım diye mi?”
* Çam ağacı: “Benim reçinem vardı, kokum vardı, sen beni sınav kâğıdı yaptın. Hem de yanlış şıkla doldurdun!”
* Kavak ağacı: “Ben zaten rüzgarda sallanıyordum, keyfim yerindeydi. Bari şiir kitabı yapaydınız benden, Excel tablosu ne ya?”
Forumdaşlara Soru
Şimdi dostlar, size soruyorum: Kağıt için kesilen ağaçları düşündüğünüzde aklınıza ilk ne geliyor? Erkek forumdaşlarımızdan matematiksel hesaplar mı gelir, yoksa kadın forumdaşlarımızdan duygusal anılar mı?
Sizce en çok hangi kağıt boşa gidiyor? Defter mi, market fişi mi, yoksa ofis fotokopileri mi?
Ve asıl bomba soru: Eğer ağaçlar forum üyesi olsaydı, sizce bize ne yazarlardı?
Haydi bakalım, top sizde! Bakalım forumda “kağıt israfı” konusunda kimler ne diyecek?